Bölge gastronomisi için tanıtım atağı

Bölge gastronomisi için tanıtım atağı

Bölge gastronomisi için tanıtım atağı

 

BM Danışma Kurulu Üyesi Enver Yücel, Karadeniz'in endemik bitkilerini ortaya çıkarabilmek için çalışma başlattıklarını belirterek, “Karadeniz'in endemik bitkilerini ortaya çıkarabilmek ve bunlarla ilgili de yörenin yemeklerine tattırabilmek, bu bölgenin gastronomisini uluslararası arenaya açmak istiyoruz. İnsanlarımıza eğer bununla ilgili bir çalışma, eğitim verebilirsek amacımıza ulaşmış olacağımızı düşünüyorum” dedi.

Türkiye'nin her bölgesinde yöresel tarım ürünlerinin kalkındırılması amacıyla gerçekleştirilen “Yöresel Ürünler, Gastronomi ve Kooperatifçilik” çalıştayı, Piraziz ilçesi Şeyhli köyünde tarım uygulamaları alanında başladı. Çalıştayda ünlü şefler David Shipman ve Adi Hadean düzenlenen atölyede yeteneklerini sergiledi.

 

BAU-FAO Tarım Uygulama Alanı’nda düzenlenen çalıştaya Giresun Valisi Enver Ünlü, Ordu Valisi Tuncay Sonel, Giresun Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu, BM Danışma Kurulu Üyesi Enver Yücel, FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez, protokol mensupları, kadın kooperatifleri ile çok sayıda davetli katıldı.

 

Etkinlikte yöresel tarım ürünlerinin ülke kalkınmasına maksimum fayda ile dahil edilmesi, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunması, tarımda yenilik ve inovasyonun aile işletmelerine de ulaştırılması ve kadınların, gençlerin kooperatifleşme konusunda bilgi sahibi olmaları, akıllı tarım uygulamaları dijital tarım ve sürdürülebilir gıda sistemleri ile ilgili teknolojilerin süreçlere aktif olarak dahil edilmesi hedefleniyor.

 

Çalıştayda konuşan Vali Enver Ünlü, Coğrafi işaretli ürünler konusunda oldukça güzel çalışmalara imza atıldığını belirterek, “İlimizde, yöresel ürünleri hak ettikleri değere kavuşturabilmek amacıyla ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’  konusunda oldukça güzel çalışmalara imza atılmıştır. Bu kapsamda; Çamoluk Şeker Kuru Fasulyesi, Alucra Oğlak Kebabı, Görele Dondurması, Çavuşlu Ekmeği, Piraziz Elması, Tamzara Dokuması, Giresun Tombul, Sivri ve Kalınkara Fındığı ile Giresun Fındık Ezmesi olmak üzere toplam 10 ürüne coğrafi işaret alınmıştır. Şebinkarahisar Kara Dutu, Giresun Simidi, Giresun Fındık Ezmeli Kadayıf Tatlısı ve Isırgan Otu için gerekli hazırlıklar tamamlanarak, Türk Patent ve Marka Kurumuna başvurular yapılmıştır ve değerlendirme aşamasındadır. En kısa zamanda bu ürünlere de coğrafi işaret alınması için gerekli çalışmaları tamamlayacağız. Ayrıca Tirebolu Çayı, Giresun Taflanı, Bulancak Mayıs Helvası, Giresun Kokulu Üzümü, Çamoluk Siyez Buğdayı ve Görele Peynirli Pidesi de planlama kapsamına alınmış ve Türk Patent ve Marka Kurumuna başvuru aşamasındadır. Bu çalışmalar neticesinde ilimizdeki coğrafi işaretli ürün sayısını 20’ye ulaştırmayı hedeflemekteyiz. Coğrafi işaretler yerel ürünlere ayırt edici nitelikler kazandırmakta, bu sayede yerel ürünlerin katma değeri artmakta, ürünlerin orijinalliği tescillenmekte, üreticiler rekabet üstünlüğüne kavuşmakta ve böylece yerel ekonomiler kalkınmaktadır. Yürütülen tüm bu çalışmalar yöresel ürünlerimizi marka haline getirerek ilimizin ekonomisine ve istihdamına değer yaratmaktadır” dedi.

 

“TURİSTİK ÇEKİCİLİĞİ BAKIMINDAN AVANTAJLI BİR BÖLGEDE BULUNUYORUZ”

 

Turistik çekiciliği bakımından avantajlı bir bölgede bulunduklarını ifade eden Vali Ünlü, şöyle konuştu:

“Böylesine yüksek biyoçeşitliliği bünyesinde barındıran ilimizin tarihi dokusu yanında ne yazık ki gastronomi tanıtımı açısından hak ettiği seviyeye ulaşamadığını görmekteyiz. Gastronomi turizmi; bölgemize özgü yemeklerin sunulması,  kültürel kimliğin ve mirasın yansıtılmasında, ayrıca turizm açısından yeni destinasyon alanları için etkili bir araçtır. Gastronomi turizmi ile turistlere bölgemizin kültürünü ve geçmişini yaşama olanağı sağlamak ve yeni bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşatmak için seyahat boyutuyla alışkanlık kazandırmak, amacıyla çeşitli etkinlikler yapmaktayız. İlimizde yürütülen bu çalışmaların önümüzdeki süreçte de takipçisi olacağız.”

“KARADENİZ'İN ENDEMİK BİTKİLERİNİ ORTAYA ÇIKARTMAK İSTİYORUZ”

 

Çalıştayla ilgili açıklamalarda bulunan BM Danışma Kurulu Üyesi Enver Yücel, Karadeniz'in endemik bitkilerini ortaya çıkarabilmek için çalışma başlattıklarını söyledi.

 

Bölgedeki yetişen ürünlerin uluslararası arenaya açmak istediklerini belirten Yücel, “Bahçeşehir Üniversitesi ile Birleşmiş Milletler'in Tarım Örgütüyle birlikte Piraziz'de bir alan kuruyoruz. Bu alan geleceğin tarımına yön verebilecek, akıllı tarımı uygulamak adına bir merkez. Karadeniz'in endemik bitkilerini ortaya çıkarabilmek ve bunlarla ilgili de yörenin yemeklerine tattırabilmek, bu bölgenin gastronomisini uluslararası arenaya açmak istiyoruz. İnsanlarımıza eğer bununla ilgili bir çalışma, eğitim verebilirsek amacımıza ulaşmış olacağımızı düşünüyorum. Bu çalışmaların özellikle kadınların istihdamında önemli roller oynayacağını umuyorum. Burada eğitimler vereceğiz. Uygulama alanlarımız olacak ve uluslararası piyasalara elde ürettikleri ürünlerin nasıl erişmesiyle ilgili katılımcılara örnekler yapacağız. Amacımız bu topraklarda yetişen değerli bitkileri tarımda, ilaçta nasıl kullanılabileceğini üniversitemizin uygulama alanında göstermiş olacağız” dedi.

 

“ÜLKEMİZDEN ÇIKACAK DÜNYA MARKALARI YARATACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM”

 

Bahçeşehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şirin Karadeniz de ilçede kurulan tesisin herkese açık olduğunu ifade ederek, “Burada kurduğumuz merkezin yapacağı iş, özellikle sürdürülebilir gıda sistemleri ve tarım alanında araştırma çalıştırmaları yapmak, aynı zamanda tüm hedef kitleler için eğitim programları tasarlamak olacaktır. Çünkü sürdürülebilir bir dünya için hem tarımı hem kadını hem teknolojiyi bir arada ele almamız gerekiyor. Gençlerin, girişimcilerin bu sektörde var olması için eğitimler ve farkındalık çalışmaları yapacak. Bu merkezimiz, bu alandaki tüm ilgili bilim insanlarına ve kendini bu alanda geliştirmek isteyen tüm gençlerimize, hali hazırda tarım alanında olup girişim yapmak isteyen veya kurduğu şirketi büyütmek isteyen tüm kadınlarımıza ve insanlarımıza açık olacak. Yereldeki uygulama alanlarımızla Birleşmiş Milletlerin deneyimini bir araya getirdiğimizde ve dünyada ilk kurduğumuz bu merkezle çok ciddi farkındalık çalışmaları yaratacağımıza ve umuyorum ki ülkemizden çıkacak dünya markaları yaratacağımızı düşünüyorum” diye konuştu.

 

“YEREL ÜRETİCİLERİ DESTEKLEMELİYİZ”

 

FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ise gıda güvenliğini dünyada sağlamakla yükümlü kuruluş olduklarına dikkat çekerek, “Burada yerel üreticileri, küçük aile işletmeciliğini sonuna kadar desteklememiz gerekiyor. Giresun buna en uygun örneklerden bir tanesi. Burada büyük fındık bahçeleri, çay bahçeleri var ama sonuçta küçük çiftçilerin ayrıca pazara eriştikleri yerel ürünler de var. Onların doğru şekilde pazara inmesini desteklemek adına farklı bilgiler paylaşılacak, farklı sunumlar gerçekleştirilecek” ifadelerini kullandı.

 

Çalıştay kapsamında, alana kurulan stantlarda üreticiler tarafından üretilen sebze ve meyvelerin yanı sıra elişleri de satışa sunuldu.